Friday, October 16, 2015

Kelebek Etkisi

Dört ay önce, hayatıma çok özel bir kadın girdi. Hiç böylesine âşık oldauğumu hatırlamıyorum. Akıllı, çalışkan ve eğitimli biri; hani şu konuştukça konuşasınız gelen türden. Olayı peri masalına dökmek istemem; ama inanılmaz derece de çekici bir kadın.

Yürümedi; Allah kahretmezin ki olmadı. Bir ay sonra ayrıldık...

Tam dört ay beklemişim; ben sanıyordum ki üç. Avrupa Birliği'ne girmeye çalışmak gibi; kendimi geliştirmek için bir çok şey yaptım, çok azını ona söyledim. Gururluyuz ya, birine lâyık olmak için değil bu çabalarımız; kendimizi geliştirmek için ancak! Yine de yaptım mı yaptım, geliştim mi geliştim. Şimdi sevgilisi varmış, kalpten sevdiğini söylemiş son mektubunda. Ne güzel.

Neden "ne güzel"?

Ekonomide "dışsallık" diye bir terim vardır: bir ekonomik faaliyetin, asıl amacı ve resmî tarafları dışında kalan başka taraflara dolaylı katkısı anlamına gelir. Bazan basit bir şey yaparsınız, hattâ bunu yaparken birisine iyilik etmeyi bile amaçlamazsınız. Fakat bunun bir başkasına, sizin aklınıza bile gelmeyen çok biyük katkısı oluverir. Herkese bir şekilde denk gelebilen bu "kelebek etkisi", neden dönüp dolaşıp size de mutluluk getirmesin? Evet; başından beri amacınız birine iyilik yapmak değildi belki, sadece kendi mutluluğunuz için, kimseye zararı olmadığına inandığınız, sıradan bir eylemde bulundunuz. Fakat bu, güzel bir tesadüf sonucu size mutluluk olarak dönse, bunu "hayır, ben bunu hak etmiyorum" diyerek niye geri çeviresiniz ki?

Hatun güzel doğmuş, n'aapsın? Kalbi güzel, sesi güzel... evet, bacakları da güzel! Nazik, anlayışlı, şanslı bir insan evladı işte. Doğuştan cebinde olan hazinesini değerlendirip, kendine beni sevgili yapmış. Lâkin eğri oturup doğru konuşalım; kaç kadın ya da erkek, görüp beğendiği birine kur yapmaya daha yeni başlamışken onun hayatını cennete çevirmeyi planlar? Birliktelik duygusu oluşmadan önce bir insan diğerine, kendi mutluluğunu düşünerek yaklaşır sonuçta; tanımadığınız birini durup dururken mutlu etmeyi niye isteyesiniz? Tabii ki bu durum tanışana, biribirini sevene kadar geçerli; sevdikten sonra ortak amaçlar, hattâ fedâkarlıklar başlar kimi ilişkilerde, ama bunlar da ilişki süresince devam eder; ayrılıp bir başkası sevildiğinde, zorunlu olarak bu çabalar bu yeni insana kayar.

Kayar, ama önceki hayatına artık yeni biri olarak devam etmektedir. Bana göre yabana atmamak lâzım; tek gecelik bir ilişkinin anılardaki varlığı bile, insanın kişiliğinde bir iz bırakıyor, hayatının devamındaki insanlara davranışlara yansıyor. Kaldı ki, bu güzel insanın bende bu kısacık bir ay ve ardından gelen hüzün dolu dört ayda bıraktıkları; benim durumumda bir rönesans niteliğinde oldu. Günün birinde benim bu rönesansın katkısıyla daha başarılı, daha olgun, daha güzel bir insan haline geldiğimi haber alsa; böyle bir şeyde katkısının olduğunu bilse, bu onu da mutlu etmez mi? Bir tutam daha mutlu bir anne, bir sevgili, bir evlat ya da iş arkadaşı olarak çevresine birazcık daha güler yüzlü olmasına neden olmaz mı?

Teşekkür ederim sana kelebek. Hayatımdaki en güzel dilek sayende gerçek oldu...

***