Bugün ilk kez "gerçek IFR" şartlarında uçtum; yani bulutun içindeydim.
Titusville (KTIX) havaalanı 36 pistine ILS, Meritt Island'ın (KCOI) 11 pistine non-precision GPS ve artık çoğumuzun evimiz kabul ettiğimiz Melbourne'un (KMLB) 9 sağ pistine VOR yaklaşması çalıştık bugün. 1.5 saatlik eğitim uçuşumun yaklaşık 45 dakikasını içinde geçirdiğim, görüş mesafesinin genellikle sıfır (*) olduğu bu uçuş şekli; pilotluk eğitiminin en kritik aşamalarından biri. Uluslararası terminolojide IMC (instrument meteorological conditions) diye geçen bu tür uçuş şartlarında uçmak için, ilgili havaalanlarının hava trafik kontrol merkezlerinden (clearance delivery) özel izin (clearance) almak ve bu tür uçuş için özel lisans sahibi olmak (instrument rating) gerekiyor. Ben de, tüm havayolu pilot adayları gibi, sahip olmam gereken bu lisans için geçtiğimiz iki aydır eğitim alıyorum.
Neden özel bir eğitim? Çünkü pencereden dışarısını, özellikle de ufku ve araziyi görmeden uçmanın bir çok tehlikesi var. İnsan karada yaşayan bir canlı olduğu için sanırım; özellikle denge mekanizmalarımız (vestibuler sistem) havada yön tayin etmek konusunda son derece yetersiz. Bunu test etmek isteyen kişinin gözlerini kapatıp başını bir otuz saniyeliğine yana yatırmasını ve gözlerini açmadan yürümeye çalışmasını tavsiye ederim (ya da etmemeliyim belki de). Zîra dışarıdan alınan bir referans olmadan uçmaya çalışmak biraz buna benziyor. Bu konuda eğitim almamış bir pilot uçağının örneğin düz uçmakta olduğunu sanırken, aslında uçak kendisi hissetmeden yavaş yavaş yana yatmaya ya da baş aşağı dalmaya başlamış olabilir. Benzer şekilde pilot, orta kulaktaki denge sisteminin kendisini yanıltması yüzünden, düz gitmekte olan uçağının yana yattığını zannedip uçağına tehlikeli şekilde yanlış kumanda da verebilir. Bunun gibi birçok başka fizyolojik kaynaklı nedenden dolayı, görsel referans almadan güvenli şekilde uçmak, ancak pilota yol gösterecek bazı göstergelerle mümkün hâle geliyor.
"Aletli uçuş" denilen konu ise burada devreye giriyor. Hususi pilot lisansı (PPL) almış, temel görerek (VFR) uçuş eğitimini tamamlamış olan pilotlara verilen bu eğitimde, pencereden dışarıya bakmak kesinlikle yasak! Görüşü sınırlayıcı bir siperlik ya da gözlük takmak zorunda olan pilota öncelikle uçağın temel 6 göstergesini kullanarak yine temel uçuş manevralarını yapması öğretiliyor. Ardından yine dışarıyı hiç görmeden, sadece yön bulma (navigasyon) aletleri, haritalar ve temel uçuş göstergeleriyle uçağı gitmek istenen güzergahtan havadaki çeşitli referans noktalarına (fix/intersection) ve hava meydanlarına götürebilme becerisi kazandırılıyor. Bunun içinse seyir (enroute) ve özellikle yaklaşma usulleri (approach procedures) denilen uçuş tekniklerinin çalışılması gerekiyor.
Havacılık otoritelerince belirlenen aletli uçuş kuralları (Instrument Flight Rules, IFR), kısıtlı görüş şartlarında biribirini görmeden uçan hava trafiğinin düzenlenmesi için oluşturuluyor. Bunun için de yerdeki yol ağları gibi gökyüzünde izlenmesi gereken çeşitli "hava otoyolları" (airways), hava alanlarının çevresindeyse giriş-çıkış yapan (arrival-departure) uçakların takip etmesi gereken çeşitli uçuş güzergâhları tayin edilmiş. Bunların gözle görünmüyor olmasının yanısıra, her havaalanının ve hava sahasının, çevresindeki coğrafî şartları vs. nedenlerden dolayı, farklı güzergahları bulunuyor. Bununla da bitmiyor; uçakların iniş-kalkış ve seyir sırasında yön bulmalarını sağlayan farklı tipte ve kapasitede cihazlar (VOR, NDB, ILS, RNAV vs.) da farklı yaklaşma ve uçuş usulleri (procedures) gerektiriyor. Eğitimin bir sonraki aşamasında adaya bu cihazlar kullanılarak çeşitli havaalanlarına yaklaşma ve iniş yöntemleri öğretiliyor.
Son olarak, tüm bunlar birleştiriliyor ve pilot hava trafik kontrolörleriyle telsizden konuşarak, uçağının kontrolünü kaybetmeden havada yön bulabilir ve takip etmesi gereken güzergahları güvenli şekilde izleyebilir halde eğitimini tamamlıyor.
Şu anda mevcut havayolu uçakları tamamen aletli uçuş kuralları, yani IFR ile uçuyorlar. Dolayısıyla, bu lisansa sahip olmak, dahası IFR ile uçuşa hakim olmak tüm havayolu pilotları için zorunlu.
Gündüz bulutun içinde uçmak nasıl bir duygu derseniz; bir kış sabahı pencereyi açtığınızda her tarafı karla kaplı bulmak gibi. Tek farkı; manzarayı seyredemeyecek kadar meşgul olmak ne yazık ki!
(*) Aslında sıfır olmasına gerek yok. FAA kurallarına göre bir havaalanının üzerinde görüş mesafesinin 3 kara milinden (statue mile) az ve/veya belli yoğunluktaki (ceiling) bulut katmanının yerden yüksekliğinin (ceiling) 1000 feet'ten düşük olduğu hava şartları, IMC kabul ediliyor. Bu şartlarda uçmak için IFR izni almak zorunlu.
Wednesday, February 8, 2012
Monday, February 6, 2012
Camry ve Cherokee
Bir otomobil firmasının broşüründe tesadüfen bir resim gördüm. Nereden akıllarına geldi bilmiyorum; ama resimde reklamını yaptıkları otomobile fonda eşlik etsin diye bir de Piper Cherokee eklemişler.
Cherokee diğer ülkelerin aksine ABD'de yaygın olarak kullanılan tek motorlu, basit bir genel havacılık uçağı. Bizim de sürekli kullandığımız, her gün eğitimlerimizde kahrımızı çeken bu dayanıklı uçaklar (ve yenilenmiş versiyonu Warrior), burada Cessna 172'ler kadar popüler. Birlikte eğitim aldığım tüm arkadaşlarım gibi ben de ilk solomu ve ilk cross-country uçuşumu bu uçakla yaptım, PPL lisansımı da bu uçakla aldım. Eğitimim bittikten sonra yine birçok Cessna görecek olmama rağmen, emsalleri Türkiye'de bulunmayan bu cefakar dostumla bir daha ne zaman karşılaşırım, bilemiyorum.
Buyrun size bir tarafta 2013 Camry, bir tarafta 1960'tan beri üretilen Cherokee.
Cherokee diğer ülkelerin aksine ABD'de yaygın olarak kullanılan tek motorlu, basit bir genel havacılık uçağı. Bizim de sürekli kullandığımız, her gün eğitimlerimizde kahrımızı çeken bu dayanıklı uçaklar (ve yenilenmiş versiyonu Warrior), burada Cessna 172'ler kadar popüler. Birlikte eğitim aldığım tüm arkadaşlarım gibi ben de ilk solomu ve ilk cross-country uçuşumu bu uçakla yaptım, PPL lisansımı da bu uçakla aldım. Eğitimim bittikten sonra yine birçok Cessna görecek olmama rağmen, emsalleri Türkiye'de bulunmayan bu cefakar dostumla bir daha ne zaman karşılaşırım, bilemiyorum.
Buyrun size bir tarafta 2013 Camry, bir tarafta 1960'tan beri üretilen Cherokee.
Labels:
eğitim uçağı,
Piper Cherokee,
reklam,
Toyota Camry,
Türkçe
Saturday, February 4, 2012
T-45 Goshawk Kapımın Önüne Park Ederse...
Bugün uçuştan döndüğümde güzel bir sürprizle karşılaştım: bizim FBO'nun önüne bir askerî eğitim jeti park edilmişti. Daha sonra, uçağın bizim havaalanına söyleşi yapmak için geldiği anlaşılan pilotuyla kısa bir de sohbet etme şansı buldum.
T-45 Goshawk tipi bu jetler eğitim amaçlı tasarlandıklarından, silah taşımıyorlar. Uçaktaki tek "hard point", yani taşıma pilonuna genellikle yakıt tankı, eğitim amaçlı yalancı bomba ya da uçağın mürettebatının malzemesini taşımak için seyyar kargo bölmesi monte ediliyor.
Birçok savaş jetine göre oldukça küçük kalan Goshawk'ın resimlerini, kalabalık uçağın etrafını sarmadan önce çekme şansı bulduğum için epey sevindim açıkçası!
T-45 Goshawk tipi bu jetler eğitim amaçlı tasarlandıklarından, silah taşımıyorlar. Uçaktaki tek "hard point", yani taşıma pilonuna genellikle yakıt tankı, eğitim amaçlı yalancı bomba ya da uçağın mürettebatının malzemesini taşımak için seyyar kargo bölmesi monte ediliyor.
Birçok savaş jetine göre oldukça küçük kalan Goshawk'ın resimlerini, kalabalık uçağın etrafını sarmadan önce çekme şansı bulduğum için epey sevindim açıkçası!
Subscribe to:
Posts (Atom)