Friday, August 8, 2014

Bir Krizin Özeti

Ben yazacaktım; arkadaşımız benden önce sormuş.

Evet, dün gece huzur içinde uzanmış yatarken, ekip planlamanın ahlaksız teklifine hayır diyemedim 8) Yarın (ki bugün oluyor) sabahın köründe kalkan, dört bacaklık uçuşun yerine bu (ki dün oluyor... zaman makinesine hoşgeldiniz) gece iki bacak Antalya git-gel uçuşa gelip gelemeyeceğimi sordu, telefondaki hanım. Reddedemedim, ne yalan söyleyeyim...

Hava güzeldi; otoparkta karşılaştığım arkadaşım gibi altı saat "slot yeme" ihtimali yoktu... bana göre. Öyle ya, onların Almanya'dan kalkacakları saatlerde İstanbul Atatürk Havalimanı'nın üzerinde kara bulutlar şimşeklerle kılıç oynuyorlardı. Bense havalimanına doğru koştururken tepemdeki gökyüzünde pırıl pırıl yıldızlar, neşe içinde dans ediyorlardı (ne yazarmışım be!) 8P

Kazın ayağı öyle çıkmadı: dinmiş görünen fırtınanın bıraktığı karışıklık, havalimanının hemen hemen tüm birimlerinde aynen devam ediyordu. Uçuşlar yeniden düzenleniyor, uçaklar değiştiriliyor ve doğal olarak uçuş ekipleri yeniden bir araya getiriliyordu. Ekip planlamanın önüne yığılmış üniformalı kalabalığın içine karışıp, bir şekilde kendimi tanıttım; uçacağım kaptanımla buluştum. Uçuş dokümanlarını kaptanla beraber hazırlayıp, uçağın yolunu tuttuk. Hızlı bir hazırlığın ardından yolcumuzu alıp fazla beklemeden yola çıktık.

Antalya, İstanbul'dan uçakla ortalama elli-ellibeş dakika sürüyor. Orada da normal şartlarda, indikten bir saat sonra taksiye başlayıp dönüş yoluna çıkarız, eğer bir yatı, programlı bir bekleme falan yoksa. Ben de bu yüzden, planlamanın teklifini kabul etmekle akıllılık ettiğimi düşünüyordum. Zira kısa bir git-gel'in ardından eve varıp güzel bir uyku çekip, tamamı bana kalacak olan ertesi günün keyfini çıkaracağımı...

... sanıyordum 8'(

Kazın diğer ayağı da böyle çıkmadı... Uçağımızı hazırladık, daha da kötüsü yolcumuzu da aldık. Bu kötü, çünkü tam uçuş müsaadesini istemiştim ki (atc clearance); radyodaki beyefendi bize üç saat sonrasına slot verdi! Ayıkla pirincin...

Slot

Bazan bazı özel durumlarda, kalkılacak ya da inilecek meydanların, uçakları normal zamandan daha uzun bir sıra ile kabul etmeleri gerekir. Uçaklar her zamanki gibi yolcularını alıp meydandan ayrılmaya hazır olduklarında değil de, o meydanın yönetimi tarafından kendilerine verilen kalkış saatlerine göre kalkmaya başlarlar böyle zamanlarda. Kalkış ve varış meydanları ile havayolu şirketleri arasında koordine edilerek kalkış yapacak pilotlara bildirilen bu randevu saatlerine "slot" ya da "ctot (*)" diyoruz. Slot'lar yolculara verilen normal kalkış saatlerinden farklı olurlar, dolayısıyla da genellikle kalkışların (veya bazı durumlarda inişlerin) rötarlı olarak yapılacağı anlamına gelirler. Bizim durumumuzda, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda verilen hava raporlarında, "geçici" (tempo) ibaresiyle, meydan üzerinde fırtına bulutu oluşumu beklentisi (forecast) vardı; bu yüzden Atatürk, kabul edeceği uçak kapasitesini geçici olarak düşürmüştü. Onların açısından bakıldığında bunun nedeni muhtemelen havanın bozması durumunda gökyüzünde trafik yığılması sorununa karşı tedbir almaktı. Ne var ki bu karar, aynı raporda oluşma ihtimali düşük olarak görünen bu hava olayı için bizim ve yolcumuzun sıkıntıya düşmesi anlamına geliyordu. Zîra slot bilgisi bize son anda bildirilmişti. Terazi ne tarafa yattı bilemiyorum; ama durum böyle oldu.

Kokpit ve yer görevlileri olarak elimizden geleni yaptık, ama yolcuya ancak bir yarım saat kazandırabildik. Tekrar havalandığımızda üç saat beklemiştik. İstanbul'da hava neyse ki beklendiği gibi çıkmadı; sakin, pürüzsüz bir havada inişimizi tamamladık. Radyodan (telsiz) dinlediğim kadarıyla, son bir haftadır çok yoğun olan İstanbul'un hava trafik konrolörleri de bizim varış saatimize doğru biraz nefes alır gibi olmuşlardı.

Buyrun, alışılagelmiş bir krizin pilot tarafından özeti...

(*) CTOT: Calculated Take-Off Time

***

3 comments:

  1. O soran arkadaş bendim; biraz reklam koktu ama olsun :) değil ama eğer edebiyat hocaniz olsaydim bu yaziya bol yildizli bir 100 verirdim fazlasiyla hakediyo:) hocam en azindan siz yerde beklemisiniz bu durumda havada beklemek daha kotu olsa gerek zira dun bir pilot meslektasiniz endiseli bir ses tonuyla ucagi kontrol edemiyorum acil saga donus talep ediyorum dedigine bizzat canli olarak liveatcden tanik oldum bazi durumlarda gercekten zor iş. Bu hava az kalsin benim pilotluk hayallerimede taş koyuyordu ailem saolsun daha pilot olmadan benim icin endiselendiler :)

    ReplyDelete
  2. Merhaba.6 ayda bir yapılan tazeleme eğitimleri ücretli olarak mi yapılıyor ?

    ReplyDelete
    Replies
    1. Hayır, şirket içi eğitim olduğu için ücretsiz.

      Delete