|
Dışarıdan bakınca kendi hallerinde sağa-dola sallanmaktan başka bir şey yapmayan bu masum görünümlü makinelerin içlerinde neler oluyor, bir bilseniz! 8) |
Simulatör hocamın espri anlayışı kendini ilginç bir şekilde ortaya koydu bugün. Altmış yaşlarında bir Alman kaptanından simulatörle uçuş dersi alıyorken insan hâliyle ciddiyet çıtasını biraz yüksek tutuyor, bu da beş-beş buçuk saatlik çalışma sırasında zaman zaman yorucu oluyor. Uçuş boyunca arkadaki "cok özel donanımlı" koltukta oturan ve önündeki bilgisayarla tüm uçuş kaderinizi elinde bulunduran olan hocamız, sol koltukta oturan çalışma arkadaşımla ikimizin bu tür bir anda dikkatimizin dağıldığını farketmiş olmalı ki uçuşumuza kısa bir heyecan katmaya karar verdi.
"Buddy" dediğimiz (ben "badi" diye yazacağım) uçuş arkadaşımla dönüşümlü olarak uçtuğumuz simulatör dersimizde uçma sırası bendeydi. Sağ tarafta, otomatik pilottan çıkıp manuel kumandayla yaklaşmaya başlamıştım. Kısa bir an için iniş hazırlığını yapmakta olan badi'mle aynı anda bir göstergeye bakmışız. Pas geçme çalışması yapacağımızdan, hocamızın pistte bir engel çıkaracağını tahmin ediyordum; ama üç-dört saniyeliğine gözümü ayırdığım piste kafamı kaldırıp tekrar baktığımda, engelin tahminimden biraz daha yakında ve biraz daha irice olduğunu gördüm.
|
Olay mahali! Sol-arkadaki koltuk, şeytanın tahtı haline her an dönüşebilir! |
Kitaplarda, diğer uçakların çıplak gözle en zor farkedebildiği pozisyonun kafa- kafaya yaklaşma olduğu okumuştum; ama yere iki-üç bin feet (700-1000 m. civarı) yükseklikte, kuleden iniş izni almış halde alçalırken bembeyaz bir "uçan balinayı" karşımda göreceğimi de beklemiyordum. Hocamız hem pas geçmemi sağlamak, hem de gözümü bu tür görerek yaklaşmalarda (yolcu uçakları aletli uçtukları halde) yoldan ayırmamayı öğretmek için, karşıma tam üstüme doğru gelen bir A380 yolcu uçağı çıkarıverdi. Can havliyle uçağı otomatik pilottan çıkarıp ne zaman yana yatırdım, gazı ne zaman dibine kadar açtım, şu anda bile zor hatırlıyorum... bir yandan da uçuş arkadaşım ("badi"'m) iniş takımlarıyla flaplarımızı topladı sağ olsun 8) Kurtarmayı başardıktan sonra, kendi kendime gülümsemekte olduğumu farkettim.
Aslında, ne kadar absürd bir pozisyon olursa olsun, dünya havacılık tarihinin barındırdığı onca garip vakâyı düşününce gerçek hayatta böyle bir durumun asla yaşanmayacağına inanmak zor. Bu yüzden bugün hocam tarafından simulatörde karşıma çıkarılan bu garip olayı yaşadığıma çok sevindim bugün. Dersimi aldığımı düşünüyorum. Yola devam...
***
No comments:
Post a Comment