Sunday, October 13, 2013

Hoşgeldin Partisi!

Ne gündü be!.. Daha doğrusu ne mesaiydi! Otuzaltı saate yakın zamanda beş bacak uçuş, bir gece yatısı (ki en dinlendirici kısmı buydu), bir de benim "çanta olmak" dediğim bir bacaklık pas uçuş... Çömezken epey yumuşak davranıyorlarmış bizim planlamacılar bize anlaşılan. Sınavı geçtim ya, gecikmeden "gerçek uçuş dünyasına hoşgeldiniz" partisine derhal davetiyeyi gönderdiler (bkz. "reddedemeyeceğim bir teklif"!).

Adana, Konya, İstanbul; oradan da Budapeşte'ye gidip gelerek sağ salim tamamladık kaptanımla mesaimizi. Bu arada biz iki ayrı uçuş ekibini taşırken bir ekip de Budapeşte öncesi bizi taşıdı; bu uçuşların arasında iki tane de farklı kabin ekibiyle çalıştık. E bu curcuna içinde tanıdık çıkmaz mı? En yakın pilot arkadaşlarımdan biri getirdi bizi kaptanıyla Konya'dan İstanbul'a; maalesef jump seat'inde yeni olduğunu tahmin ettiğim başka bir arkadaş olduğu için kendisine fazla salça olamadım. Ne yapalım, bir dahaki sefere...

Dolayısıyla şu anda gözlerim kapanıyor... kapanıyor... kapa... zzzZZZZ... HORRRRRZZZZZ!!!(*)







(*) Doruk, kalk da yerine yat! 8P


6 comments:

  1. (*) Sesim oraya kadar geldi demek :)))

    ReplyDelete
  2. 5 bacak mı? Hay maşallah, bir günde bu kadar yüklenmek cidden eziyet olmuş ama geçmiş olsun :D

    ReplyDelete
  3. "Otuzaltı saate yakın zamanda beş bacak uçuş, bir gece yatısı (ki en dinlendirici kısmı buydu), bir de benim "çanta olmak" dediğim bir bacaklık pas uçuş..."
    Bunu okuyunca siz pilotlarin egrcekten epey yorucu bir isi oldugunu anlayabiliyorum. Fakat bu, eger surekli boyleyse, cok ipratici olacagi icin, ucus guvenligi acisindan da buyuk bir risk degil midir?
    Acaba bu tarz bir surecin ardindan, tekrar bir dinlenme akabinde ayni sekilde devam mi ediyorsunuz? Veya soyle sorsam: Standart bir haftaniz nasil gecmekte? Hep bu tempoda mi??
    Bilgi verirseniz cok sevinecegim :)

    ReplyDelete
  4. Vallahi öyle oldu anne, ne zaman gelmedi ki sesin kulağıma??
    Teşekkür ederim, Bahadır bey. Şikayetçi sayılmam yine de, zorluklarını bilerek girdik bu yola. Bizimkisi sohbet mahiyetinde.

    İşimiz yorucu, şüphesiz. Geçmişte birkaç yıl bir çağrı merkezinde çalışmıştım. Sık sık gece mesaisine kaldığım için düzensiz uyku uyumaya alışkın sayılırım. Sorunuza gelince, tabii her zaman bu yoğunlukta değil. Özellikle A320 uçağı orta menzilli bir uçak olduğu, yani bir 777 ya da A330 gibi 12-13 saatlik mesafelere gitmediği için, yatılı görevleri de daha az oluyor. Bundan da önemlisi, ICAO'nun tüm dünyada kullanılan maksimum uçuş ve görev saatlerine uyulması zorunluluğu. Yakında o konudan da bahsetmek istiyorum, sanıyorum sorunuza daha detaylı bir yanıt olabilir.

    Herkese iyi geceler 8)

    ReplyDelete
  5. Eskiden çok güzel yatılar yapıldığından bahsederler,nam-ı diğer tireli yatılar ama sanırım artık yatıdan ziyade uyu-kalk-uç şekline dönüşmüş..

    ReplyDelete
  6. Oyleymis, simdi azalmis sanirim. Aslinda, su haliyle bile ucus arasinda zaman zaman kisa bir uyku ve bir dus bile hic fena olmuyor su anda bile bana sorsaniz. Ote yandan o kadar gidip geldiginiz ulkeleri gezememek insanin icinde ukte birakmiyor degil.

    ReplyDelete